KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
Kişilik; bireyin, dürtü, ilgi, tutum, değer, yetenek, duygu, düşünce ve davranışlarından oluşan, onu benzerlikleri ve farklılıklarıyla biricik yapan karmaşık ve dinamik bir yapıdır. Bireyin kendi iç dünyasıyla kurduğu ilişki kadar, dış çevresiyle kurduğu ilişki yani diğer insanları, olayları ve nesneleri algılayış biçimi de kişiliğin bir parçasıdır. Soyut bir kavram olan kişilik, davranışlar aracılığıyla somutlaşır ve ilişki kurma biçimlerimizi etkiler. Kişiliğin özerklik, özgünlük, tutarlılık ve tahmin edilebilirlik gibi bazı özelliklerinden söz edebiliriz. Bir bireyi gözlemlediğimizde zaman içerisinde karşılaştığı benzer durumlara ön görülebilir, istikrarlı ve yapılaşmış davranışlar sergilediğini görebiliriz. Aynı zamanda belirli düşünce ve davranış kalıplarında katılık ve değişmezlik değil, esneklik vardır. Bu davranışlar, bireyin kişilik örüntüsünün iyi bir şekilde yapılandığını gösteren yansımalardan birkaçı olabilir. Fakat bazı bireylerde bu alanlarda uyum bozucu ve işlevsel olmayan düşünce ve davranışlar görülür ve bu bozulmalar bir duruma veya evreye bağlı değil, yaşamın erken dönemlerinden bu yana süreğendir. Empati kurmakta güçlük; kişilerarası ilişkilerde sürekli çatışma; iş, aile ve sosyal ortamlarda fark edilir uyumsuzluklar, olayları herkesin gördüğünden farklı algılama (çarpıtma), iç görünün zayıf olmasından dolayı ilişkilerde sorun yaşadıklarında sorumluluk almama veya suçluluk hissetmeme hali, sıklıkla dürtüsel, kaçıngan veya saldırgan davranışlar görülebilir. Nedenlerine bakıldığında, genetik ve biyolojik etmenlerin yanı sıra erken dönem yaşantıları ile gelen bazı uyum bozucu şemaların olduğu söylenebilir. Kısacası kişilik bozuklukları, insanların hayatında yaşamla ilgili uzun vadeli sorunlara yol açan, hayatın her alanında yaşam kalitesini düşüren ve bireyin kendi isteklerine, beklentilerine giden yolda onların zorlanmalarına sebep olan yıkıcı örüntülerdir.
Kişilik Bozuklukları Şu Şekilde Sıralanabilir:
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid Kişilik Bozukluğu: Kuşku/şüphe ön plandadır. Kişiler arası ilişkilerde zarar göreceğine, aldatılacağına veya kendisi hakkında bir bilginin kötüye kullanılmasına dair olumsuz inançları oldukça güçlüdür. Birileri her an onların paralarını çalabilir, onlara saygısızlık yapabilir, arkalarından iş çevirebilir, sadakatsizlikte bulunabilirler. Onlara göre en ufak bir şakanın veya iyi niyetle söylenmiş bir ifadenin altında bir saldırı bulunmaktadır. Bu yüzden sürekli tetiktedirler. Bu kişiler onlara yapılan kötülüğü asla unutmazlar ve bu konuda oldukça seçicidirler. Kindar ve düşmancıl tavırlarıyla karşıdaki kişileri sürekli güvenilmez olduklarına dair suçlarlar ve bağışlayıcı olamazlar.
Şizogibi (Şizoid) Kişilik Bozukluğu
Bu kişiler başka insanlarla vakit geçirmekten hoşlanmazlar. Birden fazla faaliyetle uğraşmak yerine tek bir faaliyet onlar için yeterlidir. İzole olmayı yeğlerler ve bundan rahatsızlık duymazlar. Duygu ifadeleri belirgin değildir, yüz ifadeleri donuktur. Kısa cevaplar vererek konuşurlar, diyaloğu sürdürmekten hoşlanmazlar. Hayvanlara karşı aşırı düşkün olabilirler. Sosyal ilişkilerin kısıtlılığı, cinselliğe olan ilginin azlığı, yalnız olma isteği, donuk yüz ifadesi ön plandadır.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Batıl inançlar, büyüsel düşünceler ön plandadır Telapati gücüne sahip olduklarına inanırlar. Onlara göre olağandışı bir şekilde olacakları önceden bilme ve kehanette bulunma gibi özellikleri vardır. Bilişsel ve duygusal algıları oldukça çarpıktır. Toplum içinde kendilerini huzursuz hissederler ve kişiler arası ilişkileri zayıftır. Dışarıdan görünüşlerine, düşünme ve konuşma biçimlerine bakıldığında tuhaf olarak nitelendirilirler. Kendilerini toplumdan soyutlayabilirler veya dışlanabilirler. Kendilerine ve topluma yabancılaştıkları için illüzyonların, referans fikirlerin, tuhaf davranış ve düşüncelerin olduğu bir alan oluşturabilirler. Bu da iş, okul, aile ve sosyal yaşam gibi hayatın her alanından kopmalarına sebep olur.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Çocukluk döneminde başlayan davranım bozukluğu, 18 yaşından itibaren bu kişilik bozukluğunun ortaya çıkmasında önemli işaretlerden biri olabilir. Küçük yaşta kedi-köpek öldürmek, hırsızlıklar gibi davranışlara rastlanabilir. Bu kişiler sürekli yalan söylerler, empati kurma açısından yoksun olduklarından başka insanların acılarını anlayamazlar; dürtüsel ve saldırgan bir şekilde mala ve insanlara zarar verebilirler. Sürekli olarak fiziksel kavgalarının içerisine çekilebilirler ve bu kavgaların sonucu adam yaralamaya kadar gidebilir. Toplum değerleri ve kuralları onlar için önemli olmadığından toplum düzeni için büyük tehdit oluşturabilirler. Suç işlemeye yatkın olduklarından tekrarlayan veya uzun süreli olarak hapse girebilirler.
Sınır Kişilik Bozukluğu
Ani duygu değişimleri ön plandadır. Temelinde terkedilme korkusu yatar. Bu kişilerin davranışları oldukça dürtüsel ve dramatik olabilir. Duygularını çok yoğun yaşarlar; stabil ve dengede değildirler. Duygulanımları çoğu zaman ön görülemez şekildedir. Bir an çok sevgi dolu ve şefkatliyken, aniden yoğun bir öfke içinde olabilirler ya da kendilerini büyük bir boşluk içinde hissettikleri için “kopuk” olabilirler. Rastgele cinsel ilişkileri, intihar kendine zarar verme girişimleri olabilir veya aşırı yeme ve para harcama gibi dürtüsel davranışları olabilir. İş ve okul yaşantılarındaki başarıları kendi potansiyellerinden düşük olabilir. İlişkilerinde istikrarsız olabilirler.
Histrionik Kişilik Bozukluğu
Bu tür kişilik bozukluğu olan insanlar sürekli olarak “sahne” de ve göz önünde olma eğilimi ön plandadır. Ancak bu şekilde kendileri ile ilgilenileceğine inanırlar. İlgi görmek için aşırı şekilde gösterişli olabilirler veya abartılı bir şekilde konuşabilirler. Cinsel yönden kışkırtıcı olabilmekle beraber cinsellikten korkabilirler. Sosyal açıdan geniş bir çevreye sahip oldukları görülse de aslında ilişkileri oldukça sığ olabilir. Yapmacık olabilirler. Yeni tanıştıkları insanlarla hemen çok samimi olsalar da ilişkileri içtenlik barındırmayabilir.
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Narsistler, üstünlükleri, ayrıcalıkları ve özel hakları olduğuna inanırlar. Onlar “özel” kişilerdir ve ancak bazı üstün kişiler onları anlayabilirler. Çoğu zaman üst mevkilerde veya mesleğinde önemli kişiler ile ilişkide olmaya layık olduklarını düşünebilirler. Diğerleri sıradandır. Çoğunlukla “işine yarayan” insanlar ile ilişki kurmayı tercih edebilirler. Küstah ve çok bilmiş tavırlarıyla insanları eleştirme ve aşağılama eğiliminde oldukları gibi, kendilerine yöneltilen eleştiriler karşısında oldukça kırılgandırlar. Eleştirildiklerinde kendilerini küçük düşmüş ve rezil olmuş hissettikleri için ya bu durum önemsizmiş gibi soğuk davranabilirler ya da uyumlu gibi göründükleri sahte bir alçak gönüllülük gösterebilirler. Diğer yandan ise eleştirilmek onları çok öfkelendirebilir ve saldırgan bir tutum gösterip karşı tarafı incitebilirler. Onlar sınır olmaksızın “çok güçlü”, “çok başarılı”, “çok güzel” olma hayalleri kurarlar. Benzersiz bir sevgiyle sevilebileceklerini düşlerler. Bunların gerçekleşmeyeceğine ya da bu yolda bir takım engellerle karşılaştıklarında kendilerine dönerler ve depresif moda benzer bir hale bürünürler. Düşlediği imgelerin peşinden gitmek için kendilerine güvenen bir şekilde çok çabalayıp onlara ulaşsalar da olağan bir eleştiri veya başarısızlık ile karşılaştıklarında devam edemeyebilirler. Bu da mesleki yaşantılarını olumsuz etkileyebilir. Duygusal olarak yakınlık kuramadıkları ve empati yoksunluğu olduğu için romantik ve sosyal ilişkilerinde de sorun yaşayabilirler.
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Temelinde utanç ve korku duygusunun olduğu bu yapı Kaçıngan Kişilik Bozukluğu olarak da bilinir. Yaşamın sadece tek bir alanında veya tek bir durumla sınırlı olmayan genel bir içe kapanıklık hali, eleştirilmeye karşı aşırı hassasiyet, kişilerarası ilişkilerde onaylanmama ve alay edilmeye dair yoğun korku hissedilir. Bu kişilerin her ne kadar başarılı ve kabul edilebilir, sevilebilir olma potansiyelleri varsa da utandırılmayacaklarından veya eleştirilmeyeceklerinden emin olana kadar kendilerini açmazlar ve sosyal yaşama dahil olmak istemezler. Bu da kişinin her alanda geri çekilmesine sebep olabilir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bu kişiler genellikle boyun eğici ve itaatkar davranabilirler. Tek başına yapamayacaklarına inandıklarından insanlara karşı durmaları zorlaşabilir, hatta bu uğurda yapmayacakları şeyleri yapmak zorunda kalabilirler. İlişkilerinde muhtaçlık ön plandadır. Bu yüzden sosyal ve romantik ilişkilerinde oldukça yapışkan, iş yaşamında ise bir göreve başlamak ve onu sürdürmek için birinin yardımına/ önderliğine ihtiyaç duyarlar. Bazen ise bağımlı olmadıklarını ispatlamak için özellikle kızgın oldukları anlarda almaları makul görünen yardımları bile kabul etmeyebilirler.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Mükemmelliyetçilik ön plandadır. Aşırı titiz şekilde ayrıntılara önem verebilirler. Öyle ki çoğu zaman ayrıntılarla çok meşgul olduklarından o aktivitenin amacını unutabilirler ve tamamlamakta gecikebilirler. Hatasız bir şekilde aktivitelerini tamamlasalar da kararsızlık/emin olamama hali, gecikme veya sürekli erteleme davranışları görülür. Kontrolde olmak onlar için çok önemlidir. Duygularını açmakta oldukça zorlanırlar. Başkalarındaki duygusal davranışları da zayıflık olarak görürler. Hem kendilerine hem de başkalarına karşı esneklik ve içtenlikten yoksun bir şekilde inatçı ve katı olabilirler; “Hata yaparsan cezalandırılırsın” şeklinde eleştirel bir düşünceye sahip olabilirler. Dinlenme ve eğlence faaliyetlerine çok az zaman harcarlar veya onları da birer “mükemmel yapılacak bir faaliyet” haline getirirler ve genellikle yorgunluk şikayetleri olur.
Kişilik Bozukluklarında Şema Terapi
Kişilik bozukluklarında etkililiği bilinen psikoterapi yaklaşımlarından Şema Terapi, uzun soluklu bir süreci kapsar. Birey, yaşam boyunca zorlayıcı durumlarla baş ederken bir takım davranışlar geliştirebilir. Bu baş etme davranışları da eğer o duruma uygun değil ise yaşam boyu süren karmaşık bir örüntü haline gelebilir. Şema Terapi kişinin erken yaşlarda deneyimlediği bir takım uyum bozucu şemaları ve bunların yetişkinlikte gündelik hayatta sebep olduğu zorlanmaları ve nasıl baş ettiği ile ilgilenir.
Şema Terapi ile ilgili daha fazla bilgi almak için tıklayınız. Şema Terapi