PANİK BOZUKLUK
Panik atak ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan bazı bedensel şikayetlerin hızlıca şiddetlenip en yüksek seviyeye ulaştığı, 10 ila 30 dakika (bazen 60 dakikayı da bulabilir) civarında süren bir durumdur. Kişinin o sırada yaşadığı bedensel duyumlar:
- Kalp çarpıntısı
- Terleme
- Titreme ya da sarsılma
- Nefesin daralması veya soluğun tıkanması
- Boğuluyor gibi olma
- Mide bulantısı
- Karın ağrısı
- Göğüste sıkışma hissi
- Baş dönmesi, ayakta duramam veya bayılacak gibi olma
- Ateş basması
- Uyuşma ve karıncalanma hissi
- Gerçek dışılık (kendinden kopma veya yabancılaşma hali)
- Kontrolü kaybetme veya çıldırma korkusu
- Ölüm korkusu
Panik Atak mı Panik Bozukluk mu?
Panik atak tek bir belirtinin ismidir. Yani kişi hayatı boyunca tek bir panik atak geçirebilir veya çok seyrek şekilde panik ataklar da geçirebilir ve geçirdikten sonra bunun üzerine bir endişe hali devam etmeyebilir. Günlük yaşantıda yorgunluk, uykusuzluk veya aşırı kafein tüketimi de panik atağa sebep olabilirken, başka ruhsal rahatsızlıklarda da (şizofreni, sosyal fobi, travma sonrası stres bozukluğu ve depresif bozukluk vb.) panik atak belirtileri görülebilir. Panik bozukluk ise başlı başına bir ruhsal rahatsızlıktır. Yani panik bozuklukta tek ve nadiren değil sıklıkla görülen panik ataklar mevcuttur. Üstelik bu ataklara, beklenti kaygısı (atakları beklerken duyulan endişe hali) eşlik etmektedir. Ayrıca kişi panik atakların olumsuz etkilerini önlemek adına bir takım kaçınma ve güvenlik davranışları da geliştirebilir. Dışarı çıkmama veya çıkacaksa bile birisinin ona eşlik etmesini istemek, atak geçirme korkusu ile acilin yakınlarında sosyalleşebileceği alanlar seçme veya her atak geçirdiğinde sakinleştirici yaptırmak için acile gitmek gibi. Çoğu anksiyete çeşidinde olduğu gibi kişi her ne kadar bu davranışlarını kaygısını geçirmek için yapıyor olsa da aslında bu davranışlar panik bozukluğun devam etmesine ve pekişmesine neden olacaktır.
PANİK BOZUKLUĞUN TEDAVİSİ
Panik bozuklukta tedavisinde psiko-eğitim çok önemlidir. Psiko-eğitim sırasında danışan bedensel ve zihinsel duyumların/hislerin farkına varması sağlanır ve bu duyumlara dair yanlış yorumlamalar incelenir. Örneğin kalp çarpıntısını kalp krizi geçiriyormuş gibi deneyimlemek yanlış bir yorumlama olabilir. Başka bir örnek, kişi ellerinin ve ayaklarının karıncalanmasını felç geçirmenin bir sinyali olarak yorumlayabilir. Bunlar yanlış alarmlardır. Bu yanlış yorumlamalar kaygının paniğe dönüşmesine sebep olur. Aslında panik atak kaygının bedensel olarak yoğun şekilde yaşanması durumudur. Kişinin atak sırasında aklından geçen düşüncelerinin ne kadar gerçeği yansıtıp yansıtmadığı danışanla birlikte incelenir ve buna yönelik bir takım davranışsal deneyler yapılır. Yorumlar ve düşünceler bu deneyler aracılığıyla test edilebilir. Bununla birlikte bireyin panik atakla baş etmek için yaptığı bir takım kaçınma ve güvenlik davranışları; önleme davranışları ele alınır. Bu olumsuz başa çıkma davranışların panik bozukluğun devam etmesine veya pekişmesine sebep olup olmadığına bakılır. Kişinin bu tür davranışlarda bulunmadan/kaçınma ve güvenlik davranışları olmaksızın panik ile kalabilmesi hedeflenir. Atağın gelmesinden korktuğu için tek başına bulunmaktan kaçındığı yer ve durumlarla aşamalı bir şekilde karşılaşması yani korkuların üzerine gitmesi çalışılabilir. Örneğin öncesinde atak geçireceğinden korktuğu için metroya gidemeyen, kalp hızının artmasından korktuğu için spor yapmaktan kaçınan bir kişinin artık yavaş yavaş bunları yapabilmesi amaçlanır.